-1.5 C
New York kenti
Cuma, Aralık 5, 2025

Geleceğin Kıyısında: İnsan, Yapay Zeka ve Bir Kahve Molası

Mutlaka Oku

“Hocam, yapay zekâ bizim işimizi elimizden alacak mı?”

Bu cümleyi bir seminere girdiğimde en az üç kez duyuyorum. Üniversite sıralarında oturan gençler, gözlerinde hafif bir endişe, dudaklarının kenarında gizli bir tebessüm… Çünkü aslında şunu merak ediyorlar: “Hocam, biz hâlâ oyundayız değil mi?”

Benim cevabım muzip bir kahkaha oluyor: “Merak etmeyin, siz daha çok oyundasınız… ama oyunun kuralları değişti.”

Yapay Zekâ: Yeni Komşumuz

Yapay zekâyı çoğu kişi hala soğuk bir robot gibi düşünüyor. Ama bana sorarsanız, yapay zekâ artık yeni komşumuz. Sabah çöpü çıkarırken karşılaştığımız, bazen selam verdiğimiz, bazen “ya bu da fazla konuşuyor” dediğimiz biri. Ama ne olursa olsun hayatımıza girmiş, orada duruyor. Onu görmezden gelmek, apartmanda asansörün varlığını inkâr etmek gibi bir şey.

Üstelik bu komşu biraz da tuhaf: Bizden öğrendiklerini bize geri satıyor! Ama doğru kullanmayı bilirsek, elimizi güçlendiriyor, işimizi hızlandırıyor, bazen de bize hayal bile edemeyeceğimiz yollar açıyor.

İnsan + Yapay Zekâ = Yeni Yaratıcılık

İşte tam burada devreye biz insanlar giriyoruz. Ben yıllardır derslerde, seminerlerde gençlere hep şunu söylüyorum: “Bilgi artık tek başına değerli değil, önemli olan bilgiyi nasıl kullandığınız.” Yapay zekâ bize bilgi yağmuru sunuyor ama şemsiye tutup tutmamak bize bağlı.

Asıl mesele, bu teknolojiyi kendi merakımızla, mizahımızla, insani yanımızla harmanlamak. Çünkü yapay zekâ bir tablo çizebilir ama o tabloya bakıp “aa bu bana çocukluğumu hatırlattı” diyebilecek olan yine biziz.

Peki Gelecek Ne Getiriyor?

Gelecek öyle Matrix’vari, karanlık senaryolardan ibaret değil. Tam tersine, gelecek biraz daha müzikli, biraz daha kahkahalı olacak. Çünkü yapay zekâ rutinleri devraldıkça, bize daha çok düşünmek, yaratmak, eğlenmek kalacak. İşte bu yüzden ben geleceği sıkıcı değil, daha renkli görüyorum.

Evet, bazı işler değişecek, bazı meslekler dönüşecek. Ama bu dönüşüm bir son değil, yeni bir davet. Benim seminerlerde öğrencilerime verdiğim ödev hep aynı: “Kendi geleceğinizi kiminle dans ederek kurmak istersiniz? İnsanlarla mı, makinelerle mi, yoksa ikisiyle birden mi?”

Ben cevabı çoktan verdim: İkisiyle birden. Çünkü gelecek ne sadece insan, ne sadece makine. Gelecek, ikisinin yan yana kahve molası verebildiği bir yer.

Yazar

- Advertisement -

Daha Fazla

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

- Advertisement -

Son Eklenenler