Turkısh Journal – Beyzanur Yüksel –
Kuşatılan Gazze’den tahliye edilen 36 Filistinli, Türkiye’nin başkenti Ankara’da hayata tutunuyor. Kızılay konuk evinde kalıyorlar, sürekli olarak İsrail saldırılarıyla kuşatılıp parçalanmış hayatlarını yeniden arıyorlar.
11 yaşındaki Alma Muhammed Abdullah yaralılarla birlikte İsrail’in vahşetlerinden kaçan şanslı çocuklardan biri. Binlercesi onun gibi 7 ekimden beri İsrail bombalarıyla öldürülüyor.
Başı ve kolları yaralı kurtulurken, İsrail’in katlettiği ebeveynlerini kaybetti. Onun gelecek hayalini sorduğumuzda sadece ülkesinde özgürlüğü umduğunu söyledi.
“Eğer diğer ülkeler Türkiye’nin yardım ettiği gibi bize yardım ederse, ülkemde özgür olabilirdim. Ebeveynlerim yaşayabilirdi. Türkiye, Yemen ve Mısır’dan başka hiç kimse bize yardım etmedi. Bazı ülkeler bize sadece kefen gönderdi.” dedi. “Bizim bundan daha fazlasına ihtiyacımız var, bizim yiyeceğe ve suya ihtiyacımız var.”
Büyükanne Javaher Nasr kızının evi hava saldırısında yok edildikten sonra Alma’ya refakat etti. “Kızım hakkında bile endişelenemedim, gözyaşı dökemedim çünkü torunumun sağlık problemleriyle ilgileniyordum. O bu evden başında derin bir yarıkla kurtarılmıştı. Filistin’de tedavi edilemedi ve Türkiye bizim yardımımıza geldi.” dedi.
“Kimse bu katliamın ortasında bize yardım etmedi ancak Türkiye bize ulaştı. Bize kalmak için yer verdi. Allah onları korusun” dedi. “Bu müslüman olmanın gerekliliğidir: ihtiyacı olan insanlara yardım eli uzatmak.” Javaher Nasr bütün zorluklara rağmen İsrail “Gazze’yi alamaz.” dedi.
“Dünyaya sesimizi duyurmak istiyorum. Filistin bizim için çok değerli. Dünya durumumuzu görmezden gelmemeli. Biz İsrail’e boyun eğmeyeceğiz”dedi.
Dua Mutasim Muhammed Matar tümörden muzdarip olan bebeğini kaybetti. “Savaştan önce eşim ve iki çocuğumla mutlu bir hayatımız vardı. Her şey İsrail’in saldırılarıyla tepetaklak oldu. Filistin’deki hastaneler bebeğimi yeterince tedavi edemiyor çünkü hastaneler İsrail bombardımanı altında. Onu Türkiye’ye götürdüm. Onlar bizi savaştan kurtardı. Türkiye bize yardım gönderen ilk ülke. Minnettarız. “dedi. Bebeği ameliyat olmasına rağmen iki hafta yoğun bakımda kaldıktan sonra vefat etti. “Onu vatanına defnedemedim. Onun babası ve kardeşleri Filistin’de. Onu Ankara’da yalnız defnettim.” dedi. Matar ailesiyle bir araya gelmeyi ve zulme son vermeyi sabırsızlıkla beklediğini söyledi. (Daily Sabah)
