Turkısh Journal – Beyzanur Yüksel – Güvenlik kaynaklarına göre, Türk güvenlik güçleri ülke çapında DAEŞ terör örgütüne karşı gerçekleştirdiği baskınlarda bir dizi kilise ve sinagogun yanı sıra Irak Büyükelçiliği’ne yönelik bir terör saldırısını önledi.
Daily Sabah’ın haberine göre, Güvenlik kaynakları Cuma günü yaptıkları açıklamada, Türk polisi ve Milli İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT) dokuz ilde yürüttüğü ortak operasyonda, üst düzey üç DAEŞ üyesini ve bağlantılı 29 şüpheliyi eylem yapamadan yakaladığını söyledi.
Kaynaklar, DAEŞ’in sözde istihbarat şefleri “Ebu Yakin El Iraki” kod adlı Micbel El Suveyhi ve “Ebu Leys” kod adlı Muhammed Hilaf Ebrahim Ebrahim’in Türkiye’deki kilise ve sinagoglara, “Abdullah El Cumeyli” kod adlı Iybeh Elani’nin ise Ankara’daki Irak Büyükelçiliği’ne saldırı planladığını bildirdi.
Yetkililer baskınlar sırasında terör örgütüne ait çok sayıda dijital materyal ele geçirdi.
El Suveyhi, Ebrahim ve Elani’nin IŞİD’e katıldıklarını, Suriye ve Türkiye’deki faaliyetlerini itiraf ettikleri ve ülkede faaliyet gösteren IŞİD elemanları hakkında ifade verdikleri bildirildi.
IŞİD 2014’teki zirve noktasında Irak ve Suriye’nin üçte birini kontrol ediyordu. Geri püskürtülmesine rağmen saldırılarına devam etmektedir. Aralarında 1 Ocak 2017’de İstanbul’da 39 kişinin öldüğü bir gece kulübünün de bulunduğu Türkiye genelinde çok sayıda saldırı düzenledi.
PKK’nın 1 Ekim’de Ankara’da hükümet binalarının yakınında bomba patlatması ve Kuzey Irak’ta bir Türk askeri üssüne saldırarak 12 askeri öldürmesinin ardından yetkililer son haftalarda IŞİD ve PKK’ya karşı operasyonlarını artırdı. Türkiye düzenli olarak yurtiçinde ve Kuzey Irak’ta PKK’ya karşı operasyonlar düzenliyor.
Bu ayın başlarında Türk istihbarat ve güvenlik güçleri Türkiye’nin güneydoğusundaki Mersin ilinde düzenledikleri bir operasyonla terör örgütünün Şam bölgesindeki mali işlerinden sorumlu üst düzey bir DAEŞ teröristini yakaladı.
“Eyyub” kod adlı Hudhaifa al-Mouri adlı terörist, DAEŞ teröristlerine gönderilen fonların koordinasyonundan sorumluydu.
DAEŞ, birden fazla terörist gruptan kaynaklanan güvenlik riskleriyle karşı karşıya olan Türkiye için ikinci en büyük terör tehdidi olmaya devam ediyor. Türkiye 2013 yılında DAEŞ’i terörist grup olarak ilan eden ilk ülkelerden biri oldu. Ülke o tarihten bu yana DAEŞ tarafından birçok kez saldırıya uğradı; en az 10 intihar saldırısı, yedi bombalı saldırı ve dört silahlı saldırıda 300’den fazla kişi öldü ve yüzlerce kişi yaralandı.
Buna karşılık olarak Türkiye, daha fazla saldırıyı önlemek için yurtiçinde ve yurtdışında terörle mücadele operasyonları başlattı. IŞİD ve PKK ile Suriye kolu YPG gibi diğer gruplara mensup teröristler Türkiye’deki üye ve destekçilerinden oluşan bir ağa dayanıyor.
DAEŞ ve PKK ile Suriye kolu YPG gibi diğer grupların teröristleri Türkiye’deki üye ve destekçi ağına dayanıyor. Buna karşılık Ankara, terörist grupları köklerinden yok etmek için nokta operasyonlar düzenleyerek ve mal varlıklarını dondurarak teröristlere ve yurt içindeki bağlantılarına yönelik baskılarını yoğunlaştırıyor.
Türkiye 2011’den bu yana 1.168’i ABD ve Avrupa Birliği üyesi ülkelerden olmak üzere 102 farklı uyruktan, çoğunluğu DAEŞ mensubu 9.000 yabancı terörist savaşçıyı sınır dışı etti. Fransa, Almanya, Hollanda, Belçika, Finlandiya, Romanya, İsveç ve Avusturya sınır dışı edilen yabancı teröristler bakımından önde gelen AB ülkeleri oldu.
