BİRLEŞMİŞ MİLLETLER (GOLDENHORN AJANSI)- Selçuk Acar– 193 üyeli Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu yeni dönem üst-düzey görüşmeleri öncesinde, Ukrayna’da 7 ayı bulan savaşla gittikçe derinleşen jeopolitik bölünmeler, Rusya ve Çin merkezli Doğu ile ABD ve Avrupa merkezli Batı bloğu arasındaki rekabetin zirveye çıkması ve ülkeler arasındaki güven sorunu, bu yılki Genel Kurul görüşmelerinde dünyanın kördüğüm sorunlarına çözüm adına büyük adımların atılması konusundaki umutları zayıflatıyor.
BM Genel Kurul üst düzey toplantıları nedeniyle başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere liderlerin önemli bir bölümü New York’taki resmi temaslarına başlarken, bu yıl dünyanın birçok otokrat lideri yıllık üst-düzey toplantılara katılmyor.
BM Genel Kurulu’nda liderlerin konuşma yapacağı yıllık üst düzey genel görüşmelerine bir gün kala, BM Genel Merkezi, dünyanın dört bir yanından devlet ve hükümet başkanlarına ev sahipliği yapmak için hazırlıklarını tamamladı.
BM’nin 77. Genel Kurul Başkanlığını bir yıl süreyle BM Genel Kurul eski başkanı Maldivler Dışişleri Bakanı Abdulla Shahid’den görevi devralan Macaristanlı Csaba Körösi yürütürken, bu yılın teması “Bir dönüm noktası: birbirine bağlı zorluklara dönüştürücü çözümler” olarak belirlendi.
BM Genel Kurulu oturumlarının üst düzey bölümü Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da 6. sırada konuşma yapacağı 20 Eylül Salı günü başlayıyor ve 92 devlet başkanı (“Head of State”) ve 56 hükümet başkanı (“Head of Government”) düzeyinde katılım sağlanacağı kesinleşen zirvede Çin ve Rusya başta olmak üzere birçok ülke dışişleri bakanıyla temsil ediliyor.
Almanya Başbakanı Olaf Scholz, İngiltere Başbakanı Liz Truss, İsrail Başbakanı Yair Lapid ve İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin ilk defa ülkeleri adına konuşma yapacağı zirvede Fransa da en üst düzeyde Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron tarafından temsil edilecek.
İran Cumhurbaşkanı Reisi’ye yönelik protesto hazırlıkları yapılıyor.
-Toplantılarda neler önce çıkacak?-
BM Genel Sekreter Antonio Guterres BM Genel Merkezi’nde Genel Kurul görüşmelerinden bir gün önce, 19 Eylül’de liderlerin katılacağı “Eğitimin Dönüştürülmesi Zirvesi”ne ev sahipliği yaparken, toplantılar süresinde Rusya’nın Ukrayna savaşından dolayı eleştirilerin odağında yer alması bekleniyor.
Rusya’nın Ukrayna’ya açtığı 7 ayı bulan savaş dışında, Çin’in Uygurlara yönelik insan hakları ihlalleri toplantılarda öne çıkarken, gıda krizi ve güvenliği, küresel enerji krizi, nükleer güvenlik, azınlık hakları, iklim değişimi, Afganistan ve diğer küresel-bölgesel sorunlar toplantıların gündemini oluşturacak.
İklim kriziyle ilgili sorunları geniş çerçevede elen alan İklim Haftası, iş dünyasının yaşadığı küresel krizi ele almak için BM ve sivil toplumu bir araya getiren BM Küresel İlkeler Sözleşmesi tarafından yürütülen BM Özel Sektör Forumu gerçekleştirilirken bu toplantılara 140’tan fazla ülkeden de canlı katılım sağlanacak. Sürdürülebilir Kalkınmayı destekleyen eylemleri ve çözümleri vurgulayacak panel ve tartışmaların da yer aldığı Küresel Hedefler Haftası düzenlenecek.
İran nükleer anlaşması konusunda olumlu sonuç alınması önde gelen Avrupa ülkelerinin gayretlerine sonuç alınması İran ile ABD arasındaki güven sorunu yüzünden çok kolay görünmüyor.
-ABD ve Ukrayna’nın konuşması-
Bu yıl ilk defa ABD Başkanı, İngiltere Kraliçesi Elizabet II’nin cenaze törenine katılmak için Londra’ya yaptığı ziyaret nedeniyle ilk konuşmacı Brezilya’nın ardından konuşma yapamayacak. ABD’yi temsilen konuşacak olan Başkan Biden hitabını 21 Eylül Çarşamba günü yapacak. Bu yıl diğer bir sıra dışı olay da Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy’nin video mesajla Genel Kurula hitap edecek olması dikkat çekerken, tüm konuşmacılar hitaplarını 26 Eylül’de tamamlamış olacak.
-Birçok otokrat liderin pas geçtiği zirvedeki Türk heyeti –
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, Kuzey Kore lideri Kim Jong-un, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman gibi otokrat liderlerin katılmadığı bu yılki zirvede Türkiye en üst düzeyde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki kalabalık bir heyetle temsil ediliyor.
Milli Savunma Bakanı Hulisi Akar, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Çevre ve Şehircilik Bakanı Bakanı Murat Kurum, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Ticaret Bakanı Mehmet Muş ve Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı Hakan Fidan Türk heyetinde bulunan en üst düzey isimler arasında yer alıyor.
-P5 üyelerinin ulusal menfaati-
193 üye ükeden oluşan BM’nin en demokratik organı BM Genel Kurulu’nun, yıllık toplantılarından dünyanın içinde bulunduğu kördüğüm sorunlara çözüm adına önemli bir sonuç alınması beklenmiyor. Bunun en bilinen gerekçesini, ülkeler arasındaki güvensizlik sorunu kadar, BM Güvenlik Konseyi’nin ve dolayısıyla BM’nin büyük güçler arasındaki çatışmanın “meşru” ama antidemokratik platformu olması oluşturuyor.
BMGK, 15 üyesi olmasına rağmen, 5 daimi üyeli ayrıcalıklı üyelerin veto haklarıyla sorunlara çözüm yerine çözümsüzlük ve hatta işleyişin felç olduğu durumların yaşanmasına sahne olduğu sürece BM’de çözüm adına olumlu sonuçlar almak hayalden öteye gidemiyor. BM Güvenlik Konseyi, “P5” (5 Daimi üye) diye adlandırılan büyük güçlerin kendi aralarındaki “ulusal menfaat” çatışmasına sahne olurken, bugüne kadar P5’ın dünyanın geri kalanını bu güce dahil etmemek için elinden gelenin en iyisini birlikte yapabildiklerini gördük. Bundan sonrası için de her şey maalesef, P5’i gücünü dünyayla paylaşmaya ikna edemedikten sonra, dünyanın büyük güçlerin “ulusal menfaat” çatışmasına kurban edilmeye devam edeceğini gösteriyor.
BM Genel Kurulu yeni dönem üst-düzey görüşmeleri öncesinde, Ukrayna’da 7 ayı bulan savaşla gittikçe derinleşen jeopolitik bölünmeler, Rusya ve Çin merkezli Doğu, ABD ve Avrupa merkezli Batı bloğu arasındaki rekabetin zirveye çıkması gerçeğini en iyi bilen isimlerden BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, toplantılar öncesinde yaptığı açıklamada, gerçekçi bir ifadeyle; “Bir barış anlaşması olasılığına yakın olduğumuzu düşünmek saflık olur. Şu anda bir barış anlaşması şansı çok az.” ifadelerini kullanırken, zirve öncesinde umutsuz bir tablo çizdi.
-Tarihte akılda kalan yıllık BM Genel Kurul toplantıları-
Küba’dan Fidel Castro, Libya’dan Muammer el Kaddafi ve Filistin Kurtuluş Örgütü’nden (FKÖ) Yasir Arafat 1960’larda ve 70’lerde Genel Kurul’a hitaplarıyla ses getirmişlerdi. Özellikle Castro BM tarihindeki en uzun süreli konuşmayı 4 saat 48 dakikayla Küba lideri Fidel Castro 26 Eylül 1960 tarihinde 872. Genel Kurul toplantısında yaparken, Libya lideri Kaddafi’nin BM Sözleşmesini teatral bir şekilde yırttığı anlar Genel Kurul toplantılarında unutulmaz anlardan olmuştu.



