(TURKISH JOURNAL) MD Sine Aras Akten – DİYALİZ hayat kurtarır ve eğer güvenli diyaliz sıvıları bakım tutumu ile yapılmazsa hayati tehlike yaratır. Hemo-Diyaliz’de ultra saf su vakaları ağırlaştıracak durumlar yaratabilir.
ULTRA SAF SU NEDİR?
Ultra saf su, en saf haliyle suyun tanımıdır. Bu su, neredeyse her türlü mineral, tuz, mikroorganizma ve kontaminasyondan arındırılmıştır. Ultra saf suyun üretimi, diyaliz ve hemodiyaliz seanslarının güvenliği ve etkinliği açısından kritik bir öneme sahiptir. Diyalizde makine içinde bu sıvı kullanılır.
Her diyaliz merkezinde bu suyu temin eden tank ve depolama sistemi bulunur. Bakım ve tutumu kayıtlı ve periyodiktir.
Ve bu temizlik sağlanmazsa hastaların diyaliz gördükleri zaman diliminde uygun olmayan ya da kirli sıvıya maruz kalır.
Aniden gelişen damar içi kanamalar ile kaybedilirler.
Diyaliz seansları sırasında kullanılan saf su miktarı da diyaliz merkezinin protokollerine ve hastanın ihtiyaçlarına bağlı olarak değişebilir. Her diyaliz seansının süresi ve frekansı göz önüne alınarak, bu su miktarı belirlenir. Hemodiyaliz seanslarında genellikle 120 ila 200 litre arasında su kullanılabilir.
Ancak yine de bu miktarlar, hastanın durumuna ve tedavi planına bağlı olarak değişebilir.
Ayrıca —Diyaliz, böbrek yetmezliği olan bireyler için hayat kurtarıcı bir tedavi olmasına rağmen, riskleri ve potansiyel komplikasyonları yok değildir. İşte hemodiyaliz ve periton diyalizi ile ilgili bazı önemli güvenlik endişeleri ve komplikasyonlar:
1.Hemodiyaliz:
•Vasküler Erişim Sorunları: Vasküler erişimle (fistül, greft veya kateter) ilgili problemler yaygındır. Bunlar enfeksiyon, pıhtılaşma ve damarların daralmasını (stenoz) içerir.
•Hipotansiyon: Tedavi sırasında ani kan basıncı düşüşleri olabilir, bu da baş dönmesi, bulantı ve bayılmaya yol açabilir.
•Enfeksiyonlar: Özellikle merkezi venöz kateter kullanıldığında, kan dolaşımı enfeksiyonları oluşabilir.
•Elektrolit Dengesizliği: Elektrolit seviyelerindeki hızlı değişiklikler kas krampları, yorgunluk ve kalp ritim bozuklukları gibi komplikasyonlara neden olabilir.
•Diyaliz Dengesizlik Sendromu: Bu nadir durum, sıvı ve elektrolit dengesindeki hızlı değişikliklerin beyni etkilemesiyle bulantı, baş ağrısı ve zihin bulanıklığına neden olabilir.
2.Periton Diyalizi:
•Peritonit: Peritonun enfeksiyonu, karın ağrısı, ateş ve bulanık diyaliz sıvısı ile karakterize edilen ciddi bir komplikasyondur.
•Kateterle İlgili Sorunlar: Periton kateterinin enfeksiyonları ve tıkanıklıkları oluşabilir, bu da diyaliz etkinliğini engeller.
•Fıtıklar: Diyaliz solüsyonundan kaynaklanan artmış karın içi basınç fıtıklara yol açabilir.
•Sıvı Fazlalığı veya Dehidrasyon: Sıvı dengesinin uygun şekilde yönetilmemesi, şişlik ve yüksek tansiyona neden olan sıvı fazlalığına veya düşük tansiyon ve baş dönmesine neden olan dehidrasyona yol açabilir.
•Kapsüllü Peritoneal Skleroz (EPS): Peritonun kalınlaşıp skarlaşarak işlevini bozduğu nadir ancak ciddi bir durumdur.
Güvenliğin Sağlanması için eğitim şart!
Riskleri ve komplikasyonları en aza indirmek için, reçete edilen protokollere sıkı sıkıya bağlı kalmak ve düzenli izlem çok önemlidir. Bu şunları içerir:
•Doğru Eğitim: Hastaların ve bakıcıların diyaliz prosedürlerinde tam olarak eğitildiğinden emin olmak.
•Steril Teknik: Kateter yerleştirme ve diyaliz değişimleri sırasında steril bir ortam ve teknik sağlamak.
•Düzenli İzlem: Kan basıncı, elektrolit seviyeleri ve genel sağlığın sık sık izlenmesi.
•Vasküler Erişim Bakımı: Enfeksiyonları ve diğer komplikasyonları önlemek için vasküler erişim bölgesinin düzenli olarak kontrol edilmesi ve bakımı.
•Acil Durum Hazırlığı: Tedavi sırasında ortaya çıkabilecek herhangi bir komplikasyonu hızla ele almak için protokollerin olması. Yani diyalizin yaşatması için çok teknik ve sürerli bir çalışma ile itina ile yapılması gerekir.
Photo : AA


